Kayıtlar

Çürük

Ben Poseidon olsaydım, tüm okyanuslara işerdim . Ben Ares olsaydım, beyinleri savaştırırdım. Ben Afrodit olsaydım, Hitler'i Yahudi bir kadına nikahlardım. Ben Hades olsaydım, cehennemi uzay boşluğuna saçardım. Ama ben ; yaratan ve yarattığından yaratılanım. Ben biraz kaoslara gebeyim. Ben biraz toplumsal sorunlar kusuyorum. Mideme giden yol ; Madeni ve kağıt metaryallerden geçiyor. Ben, benden olmayanlar için ; Yusuf kuyuları kazıyorum . Eros'u hiçe sayıp aşk çeşmelerine tükürüyorum . Ben biraz sancılı günler geçiriyorum. Ağrı kesici olarak toprak almaktan çekinmiyorum. Ben bazı coğrafyalarda Persephone'un özgürlüğüne kimyasallar döküyorum. Her tanrıyı ben doğuruyor Bir öncekini öldürtüyorum.
Yazacak onca şeyin arasından sıyrılıyorsa eğer ölüm,   şiir her şeyi herkesi   her türlü beladan musibetten   kurtarabilir bir dua gibi geliyorsa eğer,   bütün kelimelerimi dar ağacına asmaya hazırım. Gece oldu yazarız belki aklımızdan geçenleri,   aruzu ve vezni hesaba katmadan. Bir kahve koyarız bardağımıza. Pencere önlerini küllük eylediğimiz vakitlerde   telaştan, koşuşturmalardan uzaklaşır belki başımız.. Bir erkek olmayı düşünürüz belki. Sevdiği kadına sahip çıkan. Bir baba olmayı düşleriz belki . Her gün sabahtan akşama değin çocukları için çalışan. Bir anne olmayı düşlemek zor gelmez bize. Memelerimizden bebelerimizin ağzına yaşam dolar. Küçücük bir çocuk oluruz belki   gecenin bir yarısında karanlığı yırtarcasına pırıl pırıl! Bir bebek olur,   bereketin tozlu izlerini üzerimizde taşırız. Aslına bakarsan bizden hiçbir bok olmaz! Biz ne karanlığı yırtarız ne de birine hayat veririz. Bizden olsa olsa   ölüm çıkar, yas çıkar. Çığlık
Bazı geceler boyumu aşan şeyler oluyor sevgilim, biliyorsun. Bazı geceler boynuna kafamı gömmem gerekiyor.
Nerede olduğumu sana anlatamam. Burası uçurum Burası viran Kat kat cehennem... Tanrinin gözüne en uzak yer Burada karnımı deşen bıçaklar var Nefesimi kesen zehirler Kafamı kopartan cellatlar var! Seni yanıma alamam... Adım atsan ayağın kapanlara takılır, Hiç sönmeyen yangınlara düşersin. Dur! Yaklaşma tek adim daha atma Burada kargalar şarkı söylüyor En kasvetlisinden Burada ağaçlar ölüyor En çürüğünden "momemaşkume " Duyuyor musun? Boğazımı yırtan çığlıklar var Soluğuma düşman olan.. Gelme! Ben bu çöplüğün horozuyum Ben bu kaldırımın serserisiyim Ben bunlara göğüs gerebilirim Bilirim bunlarla nasıl yaşamam gerektiğini Nasıl ölmem gerektiğini de gerektiğinde "momemaşkume" Burada yakılan evlerin dumanı var Dağılan ailelerin feryadı Bir enkazın gölgesi var Uyutulan köpekler var Öldürülen bir bisiklet tamircisi.. Gelme işte Burası bana zindan Burası sana cehennem..
Sevgilim ;  Sana yazacağım onca şeyin arasından tek biri siyriliyor. Bir at olsam çatlayana kadar sana kosardim. Bir kuş olsam bir kanadım kirilsa sana ulaşana kadar yürüdüm.
Cehennemin orta yerinde nasıl çırılçıplak kaldığımı sana nasıl anlatırım bilmiyorum ama sağ gözümden iki damla yaş düştü. Elbet görmüşsündür. Aşıklar çeşmesinde elimi yüzümü yıkarken fazla aciz gözüküyorum biliyorsun. Şiir yazacağım diye oturduğum tüm masalardan sarhoş kalktığımı da biliyorsun .Adınla başladığım cümlelerin sonunu hıçkırıklara buladığımı görüyorsun. Bir tas su verdiğinde zemzem misali şükre durduğuma da şahitsin. Söyle iki gözüm ne diye gidersin ? 
Elbet geçecek Elbette kırıklar kaynayacak. Ben bir gece vakti Yine seni unutacağım. Ben bir gece vakti Yine baykuş uğultularından korkacağım. Ben bir gece vakti Yine şah damarımda sancılar. Boynumda urgan.